Türkiye’de Gelir Dağılımı ve Zenginlik

Alpay Filiztekin ve Oya Kent

Türkiye’de gelir dağılımı eşitsizliği 1990’ların ortalarından 2010’ların ilk yıllarına değin belirgin bir iyileşme performansı sergilemiştir ancak bu dönemden itibaren gelir dağılımına ilişkin göstergeler eşitsizliğin bozulduğunu göstermektedir. Genel gelir dağılımı eşitsizliği ölçümünde yaygın olarak kullanılan Gini katsayısının son on beş yıllık seyri, 2013 yılında bir kırılmaya ve gelir dağılımının farklı yerlerinde yer alan grupların gelir düzeylerindeki değişmelerin eşitsizlik üzerinde farklı etkiler yaratabileceğine işaret ediyor. Gelir dağılımının en alt kesiminde gözlemlenen yoksulluk, uzun süredir hem akademik araştırmalar hem de siyasi tartışmalar içinde önemini korumakla birlikte son zamanlarda gelir dağılımının en üstündeki kesimi temsilen zenginlik de ilgi odağı haline gelmeye başladı.

Bu araştırma notu, TÜİK tarafından derlenen Gelir ve Yaşam Koşulları Anketlerini (GYKA) kullanarak eşitsizliğe farklı bir açıdan, ‘zenginler’ ve ‘zenginlikler’ üzerinden yaklaşıyor.  Çalışmada Peichl, Schaefer ve Scheicher (2010) tarafından geliştirilen ve zenginliğin yoğunluğunu hesaba katan zenginlik endeksleri kullanılarak elde edilen öncül bulgular, dağılımının en üstünde bulunan kesimin hem mutlak hem göreli olarak son dönemde çarpıcı bir şekilde büyüdüğünü ortaya koyuyor. İncelenen dönemin ilk kısmında (2013/2014’e kadar) zenginlerin sayısı artarken zenginliğin yoğunluğunun azaldığı, bundan sonra ise zenginlerin sayısı azalırken zenginliğin yoğunluğunun arttığı sonucu ortaya çıkıyor. Zenginlik yoğunluk endeksinin dönemin sonlarına doğru başlangıç değerinin yaklaşık iki katına yükselmesi de bir başka dikkat çekici nokta olarak göze çarpıyor ve zenginliğin yıllar içinde daha az sayıda kişinin elinde yoğunlaştığına işaret ediyor.

doc. ArastirmaNotu274 

pdf. ArastirmaNotu274