Deniz Gökçe, Seyfettin Gürsel ve Onur Altındağ
Bu çalışmanın amacı Reel Kesim Güven Endeksi’nin verilerini kullanarak sanayi üretimindeki dalgalanmaların yönünü belirlemektir. Türkiye’de sanayi üretimi 2008 baharından itibaren önce yavaş bir tempoyla, sonbahardan itibaren de küresel krizin etkisiyle hızla durgunluğa sürüklenmiştir. 2009 baharından itibaren ise ılımlı bir canlanma yaşanmaktadır. Ancak sanayi üretimi canlanmaya rağmen kriz öncesi düzeyine henüz ulaşamamıştır. Kısaca özetlediğimiz bu iş çevirim sürecinin oluşmasında firma yöneticilerinin mevcut ekonomik durumla ilgili değerlendirmeleri ile yakın gelecekle ilgili beklentileri belirleyicidir. Bu iki değişkenin evrimini bir arada gösteren analize “ekonomi saati” adı veriliyor. Araştırmada 2007 yılı başından 2010 Şubat ayı arasındaki dönem için Türkiye’nin ekonomi saat oluşturuldu. Türkiye de üretim karar süreçlerinin özgünlüğünü daha iyi anlamak amacıyla Türkiye’nin ekonomi saati Almanya’nın ekonomi saati ile karşılaştırıldı.
Kriz sürecinde Almanya’da ve Türkiye’de ekonomi saatlerinin dönüm noktaları ve izledikleri yollar benzerlik göstermektedir. İki ülke arasındaki en önemli fark ise Türk işverenlerin Almanlara kıyasla sistematik olarak geleceğe yönelik iyimser olmalarıdır. Türkiye’de karar alıcılar için mevcut durum kötüdür ama gelecek umut doludur. Alman işverenler için ise, mevcut durumun iyi ve kötü olduğu durumlarla, geleceğin umut vaat ettiği,ya da endişe verdiği durumlar bir aradadırlar. Bu algılama farklılığı nedeniyle ekonomik konjonktürün Türkiye’de çok daha değişken olduğu ve durgunluğa giriş çıkışların çok daha hızlı olduğu gözlemlenmektedir.
Araştırma notuna ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayınız.
pdf. ArastirmaNotu065
doc. ArastirmaNotu065