Zeren Tatar Taşpınar
Türkiye’de bankalarca özel sektöre tahsis edilen krediler 2004 yılı itibariyle sürekli artış eğilimindedir. 2004-2008 döneminde özel sektör kredilerindeki reel artış yıllık ortalama yüzde 27 iken, 2010-2015 döneminde yüzde 18, 2016 ve sonrasında ise yüzde 4,8 olmuştur. Bu artışlar sektör bazında farklılaşmaktadır, kimi sektörlerde krediler reel olarak toplamın çok üzerinde artarken kimi sektörlerde artış ortalamada veya ortalamanın altında kalmıştır. Kredi artışlarında sektörler arasındaki bu farklılaşma son yirmi yıllık dönemde özel sektör kredi kompozisyonunu değiştirmiştir. İmalat sanayinin özel sektör kredileri içindeki payı 1999 yılında yüzde 55 iken 2021 yılında yüzde 27 olmuştur. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon; ulaşım haberleşme; finans ve gayrimenkul faaliyetleri; ticaret, konaklama ve yiyecek hizmetleri ile inşaat kredi paylarını artıran başlıca sektörlerdir. İnşaat sektörü toplamın üzerinde gerçekleşen reel kredi artışı yaşadığı 2004-2008 ve 2010-2015 dönemlerinde yine ekonominin genelinden çok daha fazla büyümüş ve istihdam yaratmıştır. Benzer şekilde elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektörü de 2010-2015 ve 2016 sonrasındaki dönemde ekonominin genelinden ayrışan bir yüksek kredi, yüksek büyüme ve istihdam artışı deneyimi yaşamıştır. Ancak toplamın üzerinde reel kredi artışı yaşayan her sektörün reel göstergelerinde bu şekilde bir ayrışma gözlenmemiştir. Ayrıca imalat sektörü toplamın altında gerçekleşen reel kredi artışlarına rağmen yüksek büyüme performansı sergilemiştir. Son olarak sektör bazında kredilerin uzun dönemde üretimle ve istihdamla ilişkisi sorgulandığında sektörlerin neredeyse hiçbirinde reel kredi değişimi ile büyüme ve istihdam değişimi arasında kredilerin değiştiği dönemden sonra anlamlı bir korelasyon gözlenmemiştir. Anlamlı bulunan korelasyonlar ya bir veya iki önceki dönem ya da cari dönem büyümesi ve istihdam değişimiyle, yüksek olmayan seviyelerde ve az sayıda sektörde mevcuttur.
doc. WorkingPaper#020
pdf. WorkingPaper#020