Yrd. Doc. Dr. Gökçe Uysal
Yönetici Özeti
Yaşlanan nüfusun olumsuz etkilerine dair tartışmalar şimdilik sadece doğurganlık ve çocuk sayısı üzerinde yoğunlaşıyor. Hâlbuki asıl endişe uyandıran mevzu çalışabilir nüfusun, yani insan kaynağının azalmasıdır. Bu da bağımlı nüfusa (çalışamayan nüfus) çalışarak bakabilecek olan nüfusun görece küçülmesi demektir. Bugüne kadar genç nüfusun getirdiği avantajlardan faydalanan Türkiye, insan kaynağını verimli kullanamamaktadır. Çalışabilir nüfusunun yarısını oluşturan kadınların kentlerde işgücüne katılım oranı yüzde 25 civarındadır. Bu bağlamda kadın işgücüne katılım oranlarının artırılması yaşlanan nüfusa karşı geliştirilen politikaların vazgeçilmez bir ekseni olmalıdır.
Kentlerde 2004 yılında yüzde 17,8 olan kadın işgücüne katılım oranı 2011 yılında yüzde 24,9’a ulaşmıştır. Aynı dönemde kadınların eğitim seviyeleri artmakta ve buna paralel olarak ilk evlilik ve ilk çocuk doğurma ileriki yaşlara ötelenmektedir. Bu ve benzeri eğilimler kuşkusuz kadın katılım oranlarında gözlemlenen artışa sebep olabilir. Bu araştırmada yapılan ekonometrik analiz, kadın işgücüne katılım oranlarında 2004 yılından 2011 yılına gözlemlenen artışın salt yapısal etkenlerle açıklanamadığını göstermektedir. Benzer bir şekilde kentlerde kadın işgücüne katılımında yapısal etkenlerden bağımsız bölgesel farklılıklar olduğu da göze çarpmaktadır. Bu bulgu, kültürel farklılıkların kadın katılımı üzerindeki etkilerine işaret etmektedir.
Kadın işgücüne katılım oranlarındaki artışa nelerin sebep olduğuna dair bir takım ipuçları Hane Halkı İşgücü anketi verilerinde görülmektedir. Eğitim düzeyleri itibariyle bakıldığında katılım oranlarının özellikle eğitim seviyesi düşük kadınlarda (ilkokul, ilköğretim ve ortaokul mezunlarında) arttığı görülmektedir. İşsizlik verileri ise kadın işsizliğinin bu dönemde az da olsa azaldığını göstermektedir. Bu, daha çok kadının işgücü piyasasına girmesiyle işsizlik oranlarının artacağı iddiasının doğru olmadığını ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra hâlihazırda istihdamda bulunan kadınlar arasında en iyi istihdam biçimi olarak kabul edilebilecek kayıtlı ve ücretli istihdamın payının artıyor olması kadınların işgücü piyasasındaki konumları açısından önemli bir gelişmedir. Bu artışta 2008 yılında kadın istihdamını artırmak amacıyla başlatılan SGK prim teşviklerinin etkisi olduğu göz ardı edilemez.
doc. ArastirmaNotu143
pdf. ArastirmaNotu143