Seyfettin Gürsel ve Onur Altındağ
Türkiye’de gıda enflasyonu 2007 yılının ortalarına kadar TÜFE’nin altında seyretti ve genel fiyat endeksini aşağı çekici bir rol oynadı. 2007 yılı ortasından itibaren ise gıda fiyat endeksi TÜFE’nin üzerinde seyretmeye başlayarak enflasyon oranını yukarı çeken etki yaptı. Gıda fiyatlarındaki yükselişle birlikte ilk akla gelen soru bu durumun Türkiye’deki yoksulluğu ne yönde etkilediğidir. 2002-2006 arası yüksek ekonomik büyüme ve görece düşük gıda enflasyonu nedeniyle yoksulluk hızlı bir şekilde düşmüştür (yüzde 22’den yüzde 9,3’e). 2007 yılından sonra ise büyüme hızla yavaşlarken gıda fiyatları hızla artmaya başlamıştır. Bu nedenle yoksulluk oranındaki düşüş net bir biçimde durmuş ve istihdam kayıplarının başladığı 2008 yılı itibariyle yüzde 9,4 düzeyine demirlemiştir. Kriz nedeniyle istihdam kayıplarının devam ettiği 2009 yılında ise yoksulluğun tekrar yükselişe geçtiği tahmin edilmektedir. Yoksulluğun azalmasına paralel olarak en yoksul yüzde 20’lik kesimin gıda harcamaları 2003-2006 yılları arasında yüzde 25’in üstünde artarken, 2007’de yüzde 2 oranında düşmüş, 2008 yılında ise yüzde 1’lik küçük bir artış göstermiştir. Ancak TEPAV’ın yaptığı Türkiye Refah İzleme Anketi’nden çıkan sonuçlar bakıldığında en yoksul kesimin 2009 yılında gıda harcamalarının yeniden düştüğü görülmektedir. Yoksul kesimin bütçesinde en büyük paya sahip olan gıda harcamalarındaki bu düşüş, yoksullukla mücadelenin 2007 itibariyle durduğunu, 2009 itibariyle de gerilemeye başladığını öngörmektedir.
Araştırma notuna ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayınız.
pdf. ArastirmaNotu073
doc. ArastirmaNotu073