Yrd. Doç. Dr. Gökçe UYSAL KOLAŞİN (Proje yürütücüsü), Yrd. Doç. Dr. Zeynep Hande PAKER UNCU
Yasemin CANSUZ ve Melike KÖKKIZIL
Bu araştırmada Türkiye’de lise ve üniversite mezunu kadınların işgücüne katılım kararları disiplinler arası bir yaklaşımla incelenmektedir. Bu doğrultuda 70 kadınla derinlemesine görüşmeler, İstanbul, Urfa, Erzurum, Zonguldak ve Antalya’da odak grup çalışmaları yapılmış, Türkiye çapında temsil gücü olan 3600 kişilik bir anket çalışması yürütülmüştür. Elde edilen veriler doğrultusunda eğitim düzeyi yüksek kadınların işgücüne katılımını belirleyen etkenler ortaya konmuştur. Bu etkenlerin başında özellikle 0-3 yaş grubunda kaliteli çocuk bakım hizmetlerinin eksikliği gelmektedir. Diğer taraftan toplumsal cinsiyet rolleriyle kadına biçilen annelik rollerinin diğer tüm etkenleri kapsayan bir şemsiye etken olduğu görülmektedir. Bu rollerin ev işleri ve çocuk bakımını kadının birincil sorumluluğu olarak tanımlaması işgücü piyasasına girdiği takdirde kadının kuvvetli bir iç çatışma yaşaması ve dolayısıyla çift vardiya üstlenmesine sebep olmaktadır. Düşük eğitimli kadınlara kıyasla yüksek eğitimli kadınların karşı karşıya oldukları işgücü piyasası koşulları çok daha olumlu olmasına rağmen, bu ikilem içerisinde yüksek eğitimli kadınların dahi işgücü piyasasından uzaklaştığı görülmektedir. Nitekim iş koşulları lise ve üniversite mezunu kadınların katılım kararlarında istatistikî olarak anlamlı bir rol oynamamaktadır. Diğer taraftan iç çatışma, hanede iş bölümü, çalışmanın değeri ve esnek çalışma tercihleri olarak tanımlanan etkenlerin eğitimli kadınların işgücüne katılımı üzerinde göz ardı edilemez etkileri bulunmaktadır. Toplumsal cinsiyet rollerinin kadınlar üzerindeki etkileri, çalışanların haklarını koruyacak düzenlenmiş esnek çalışma biçimlerini kadınların işgücüne katılımlarını kısa vadede artırmak açısından önemli bir politika ekseni olarak ortaya koymaktadır. Araştırmanın bulguları doğrultusunda yine kısa vadede çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve güvenceli esnek çalışmanın yaygınlaştırılması önemlidir. Ancak uzun vadede toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik dönüştürücü politikalar benimsenmediği sürece Türkiye’de kadın işgücüne katılım oranlarının ciddi boyutta değişmesi beklenmemelidir.
Rapor: ArastirmaRaporu07