Gökçe Uysal Kolaşin ve Duygu Güner
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2009 yılı raporu 7 Aralık 2010 tarihinde açıklandı. Sonuçlar Türkiye’nin aldığı puanlarda bir iyileşme yaşandığını ancak bu iyileşmenin yeterli olmadığını gösteriyor. Türkiye 2003’ten 2009’a matematik, fen okuryazarlığı ve okuma becerisi puan türünün ortalamasını 433’ten 454’e yükseltmiştir. Ancak bu puan artışlarına rağmen Türkiye 34 OECD ülkesi içinde tüm puan türlerinde 31. sırada yer almaktadır.
Diğer taraftan Türkiye en düşük başarı seviyesindeki öğrencilerinin başarısını yükseltebilmiştir. En düşük düzey ve altındaki öğrencilerin oranı matematik okuryazarlığında 2003’te yüzde 52’den 2009’da yüzde 42’ye; fen okuryazarlığında 2006’da yüzde 46,6’dan 2009’da yüzde 29,9’a düşmüştür. 2009 PISA sonuçları en düşük başarı düzeylerinde gözlenen kümelenmenin kaybolmakta olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu gelişme eğitim sisteminin daha eşitlikçi bir yapıya dönüştüğünün zayıf olsa da umut verici bir göstergesi olarak yorumlanmalıdır. Ancak 2008-2009 eğitim yılında ortaöğretimde net okullaşma oranı yüzde 59’dur. 15 yaşında eğitim sisteminin dışında kalan gençlerin sayısı çok yüksektir. Bu gençlerin PISA sınavlarına girmediği göz önünde bulundurulursa Türkiye’deki 15 yaşındaki gençlerin gerçek yeterlilik seviyesinin PISA sonuçlarından daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye’nin eğitimde kat etmesi gereken mesafe küçülmemiştir.
Araştırma notuna ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayınız.
pdf. ArastirmaNotu102
doc. ArastirmaNotu102