BÜYÜME SORUNU ve REFORM AJANDASI

Özet

Türkiye ekonomisinin geçmişte büyüme performansı oldukça vasat kaldı. Yüksek büyüme dönemlerini izleyen derin kriz dönemleri ortalama büyümenin son otuz yılda yüzde 4’le sınırlı kalmasına neden oldu. 2001 krizinin ardından yapılan merkez bankası, banka sistemi ve kamu maliyesi reformları 2002-2010 yılında ortalama büyümenin yüzde 4,8’e yükselmesinde önemli rol oynadılar. Ancak bu büyüme temposunun da işsizlik ve yoksulluk ile mücadele için yeterli olduğu söylenemez. Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesi ‘büyüme muhasebesi” teknikleriyle yüzde 5-6 arasında tahmin ediliyor. Ancak potansiyel büyüme garanti büyüme olarak görülemez.  Gelecekte fiili büyümenin potansiyel büyüme düzeyine çıkabilmesinin önünde 3 büyük engel var: İç tasarrufların yetersizliği, rekabet ettiğimiz ülkelere kıyasla yüksek enflasyon ve sanayinin rekabet zafiyeti.

İç tasarrufların yatırımlara kıyasla aşırı düşük kalması cari açığı sürdürülemez boyutlara taşıyor. Ardından gelen düzeltme de büyüme oranını aşırı düşürerek ortalama büyümeyi potansiyel büyümeden uzaklaştırıyor. Yüksek enflasyon nominal faizleri yüksek tutuyor ve sermaye hareketlerinin dalga boyutunu aşırı artırarak reel kuru istikrarsızlaştırıyor. Türk sanayi ise ağırlıklı olarak orta düzey teknoloji içeren mallarla uluslararası piyasada rekabet etmeye çalışıyor. Bu rekabette doğal olarak fiyat rekabeti öne çıkıyor. Oysa sanayi maliyetleri işgücü piyasasındaki katılıklar, enerji maliyetleri, vergi düzeninin çarpıklığı, düşük ölçek ekonomileri ve işgücünün verimsizliği gibi nedenlerle yüksek. Potansiyel büyümeye yakın istikrarlı bir büyüme rejiminin gerçekleşebilmesi bu 3 temel engelin aşılmasına bağlı. Engellerin aşılması ise işgücü piyasasını esnekleştirecek, kayıt dışılığı geriletecek, dolaylı vergi ağırlığını dolaysız vergi üzerine kaydıracak, eğitimde yaygınlığı ve kaliteyi artıracak, teknolojik gelişmeyi teşvik edecek köklü reformlarla mümkün olabilir.

Bu araştırma raporu Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) için hazırlanmıştır.

Prof. Seyfettin Gürsel

ArastirmaRaporu03