Barış Soybilgen
Türkiye 2000 – 2008 yılları arasında hem dünya ticaretinin sürekli genişlemesi hem de ekonomik durumun giderek iyileşmesi sayesinde hızlı bir ihracat artışı yaşadı. 2000 yılında 27 milyar dolar olan Türkiye’nin ihracatı nominal olarak yaklaşık 4 kat artarak 2010 yılında 113 milyar dolara kadar çıktı.
İhracattaki artış sürecinde önemli tartışmalardan biri de Türkiye’nin ihracatının ülkere göre kompozisyonuydu. 2000 – 2007 yılları arasında AB-27 ülkelerinin toplam ihracattaki oranı yüzde 55 – 60 arasında seyrederken, 2007 yılından sonra AB ülkelerinin ihracat içindeki payında önemli ölçüde düşerek 2010 yılı itbariyle yüzde 46,3’e geriledi. Burada en dikkat çekici taraf Kuzey Afrika, Yakın ve Orta Doğudaki (KA+YOD) ülkelere yapılan ihracatın toplam ihracattaki payının giderek artması oldu. 2003’den beri genel olarak KA+YOD ülkelerine yapılan ihracat AB ülkelerine yapılan ihracattan daha hızlı artarak, KA+YOD ülkelerinin toplam ihracattaki payını 2003’de yüzde 14,9’dan 2010’da yüzde 26,6’ya çıkardı.
AB ülkelerine yapılan ihracatla, KA+YOD ülkelerine yapılan ihracat arasında bir kompozisyon farkı var. KA+YOD ülkeleri petrol ihraç eden ve gelişmekte olan ülkelerden oluşmakta iken, AB ülkeleri daha çok gelişmiş ülkelerden oluşuyor. Bu nedenle KA+YOD ülkelerine demir-çelik ve rafine edilmiş petrol gibi daha çok ara malı ürünleri ihraç edilirken, AB ülkelerine motorlu kara taşıtları ve giyim eşyası gibi daha çok tüketim malları ihraç ediliyor.
pdf. ArastirmaNotu112
doc.ArastirmaNotu112