VERİMSİZLİK TUZAĞININ SEKTÖREL KAYNAKLARI

Seyfettin Gürsel, Ozan Bakış ve Selin Köksal

Orta gelir tuzağı sorunsalı bağlamında kişi başı GSYH’daki değişimi emek verimliliği, istihdam oranı ve çalışabilir nüfusun oranı bileşenlerine ayrıştırarak ekonomik büyümenin düzeyinin ve niteliğinin 2005(4)-2016(2) döneminde nasıl farklılaştığını belirli aralıklarla yayınladığımız araştırma notlarıyla takip ettik. Konuyla ilgili son notumuzda son dört buçuk yılda Türkiye’nin hem düşük tempoda büyüdüğünü hem de büyümeyi destekleyen emek verimliliği artışının kişi başı GSYH’a çok sınırlı bir katkı yaptığını vurgulamıştık. Düşük büyümenin özel yatırımlarda gözlemlenen durağanlığın yanı sıra emek verimliliğinde gözlemlenen durağanlıktan da önemli ölçüde kaynaklandığına şüphe yok.

Bu araştırma notunda emek verimliliğindeki büyük değişimin dört sektörel kaynaklarına (tarım, sanayi, hizmetler ve inşaat) odaklanıyoruz. İncelenen dönemde sektörel emek verimliliği (sektörün reel katma değeri/çalışan sayısı) çeyrekler itibariyle dört çeyreklik hareketli ortalamalar şeklinde izlendiğinde başlıca bulgular şu şekilde özetlenebilir:

  • Yüksek büyüme-Yüksek verimlilik artışı şeklinde tanımladığımız 2005(1)-2008(1) döneminde tüm sektörlerde yüksek emek verimlilik artışları söz konusudur. En yüksek artış sanayi sektöründe gerçekleşmiştir.
  • Krizden güçlü çıkış dönemi (2009(2)-2011(2) büyümeye yüksek istihdam artışının önemli katkı yaptığı, aynı zamanda emek verimliğinin de artmaya devam ettiği bir dönem olmuştur. Ancak verimlilik artışı sanayi ve hizmetler sektörüyle sınırlı kalmış, özellikle inşaat sektöründe verimlilik hızla azalmıştır.
  • Bozulan makroekonomik dengelerin bastırmasıyla tasarlanan “dengeli büyümeye” geçiş (2011(3)-2013(2) döneminde GSYH artışı planlanandan (yüzde 4-5) daha düşük düzeyde kalırken emek verimliliğinin kişi başı gelir artışına katkısında ilk kez azalma ortaya çıkmıştır. Bu olumsuz gelişme büyük ölçüde inşaat ve hizmet sektörlerindeki verimlilik düşüşlerinden kaynaklanırken, sanayi sektöründe emek verimlilik artışının çok sınırlı kalması dikkat çekicidir.
  • Son dönemde (2013(3)-2016(2)) toplam emek verimliliğinde çok sınırlı da olsa bir artış gerçekleşmiştir. Ancak bu artış çok büyük ölçüde sanayide gözlemlenen yüksek emek verimliliği artışından kaynaklanmış, tarım verimliliğinde gözlemlenen sınırlı verimlilik artışı da toplam verimliliğe az da olsa katkı yapmıştır. Buna karşılık hizmetlerde ve inşaat emek verimliliğinde gerileme devam etmiştir.

doc. ArastirmaNotu201

pdf. ArastirmaNotu201